Yemen, son yıllarda iç savaşın pençesindeki bir ülke olmanın yanı sıra, pek çok insanın ve özellikle çocukların zor koşullarda hayatta kalmaya çalıştığı bir yer haline geldi. Bu savaş, sadece fiziksel bir mücadele değil, aynı zamanda insanların günlük yaşamlarını da tehdit eden bir durum. Ülkenin çeşitli bölgelerinde, sokaklarda görülen çocuk şoförler, iç savaşın neden olduğu zorlu koşullar altında geçim mücadelesi verirken, hem kendi hayatlarını hem de ailelerinin geleceğini kurtarma çabasındalar. Bu çocuklar, belki de en masum ve en savunmasız olanlar arasında, yaşam mücadelesinin acımasız şartlarıyla yüzleşmek zorunda kalıyorlar.
Yemen'de çocuk şoför olmak, birçok zorlukla dolu bir kariyer seçimidir. Genellikle 12-16 yaş arasındaki çocuklar, ya ailelerinin geçimlerini sağlamak için, ya da sokak yaşamının getirdiği zorluklardan kaçarak otomobil, motosiklet veya başka araçlarla yol alıyorlar. Yalnızca birkaç kuruş kazanmak için riskli yolları tercih eden bu çocuklar, kazaların ya da trafik kurallarının ihlalinin getirdiği tehlikelerle yüzleşiyorlar. Ama onların hikayesinin arkasında yatan sebep, sıradan bir geçim kaynağından çok daha fazlası. Birçok çocuk, ailelerinin yükünü hafifletmek ve daha iyi bir gelecek hayaliyle bu işe giriyor.
Bu çocuklar, genellikle trafik akışını manevi bir oyun gibi algılayarak, bir yandan hayatta kalmaya çalışırken, diğer yandan çocukluklarının en değerli anlarını kaybediyorlar. Zengin kişilerin araçlarını sürmek ya da birkaç liralık küçük işler almak gibi fırsatlar bulmak, onların gündelik yaşamlarının bir parçası. Ancak bu durum, çocukluklarını yaşamak yerine, onlara birer yetişkin gibi sorumluluklar yüklüyor. Özellikle savaş koşulları altında, eğitim almanın ve oynamanın önemi düşerken, çocukların bu tür zaruri işler yapması beklentisi artıyor.
Yemen'in iç savaş durumu, aileleri tahrip olmuş ve eğitimsiz bir nesil yetiştirmiştir. Savaş, sadece fiziksel bir tehdit değil, aynı zamanda sosyal yapının da altını oydu. Ailelerin yoksulluk içinde yaşadığı, insan haklarının ihlal edildiği ve çocukların istismar edildiği bir ortamda, çocuk şoförler mevcut şartlar altında hayatta kalmanın yollarını arıyorlar. Savaşın çıkmasından bu yana, Yemen genelinde birçok çocuk okuldan uzak kaldı ve iş gücü olarak kullanılması engellenmedi. Eğitim almadıkları için, bu çocuklar geleceksiz kalma korkusuyla, ellerine geçene razı olmak durumunda kalıyorlar.
Annesinin ve babasının savaşta kaybolduğu veya evlerinden sürüldükleri durumlar, bu çocukların kaderini belirliyor. Yakın geçmişte yaşanan trajediler, geriye dönmeyen hayalleri de beraberinde getiriyor. Her bir çocuk, bu belirsizlik içinde, her gün yeni bir zafer veya yenilgiyle karşılaşmakta. Yıllar geçtikçe, bu çocuklar yine de mücadelelerine devam ediyorlar. Birçok insan, onların canını tehlikeye atmasına rağmen, bu durumu kabulleniyor ve çocuğun çalışmasına sosyal bir zorunluluk olarak bakıyor.
Yemen'deki çocuk şoförlerin durumu, sadece bir ülkenin iç savaşından fırlamış bir lirik hikaye değil, aynı zamanda sistematik bir insanlık krizi olarak da ele alınması gereken bir sorundur. Ebeveynlerin sağlıksız koşulları ve savaşın kirli yüzü altında, bu çocukların yaşama tutunma azmi oldukça anlamlıdır. Savaş bitene kadar, bu çocukların yaşam mücadelesinin sona ereceği ya da daha düzgün şartlara kavuşacağına dair bir umut maalesef pek görünmüyor.
Yemen’in çocuk şoförlerinin hikayesi, pek çoğumuzun göz ardı ettiği ama kelimelerin ötesine geçmemiş bir gerçek. Her biri birer ergen olmasına rağmen, yaşamak için her gün tehlikeli yollarda savaşmakta. Tüm bunlar fark edilmediği sürece, bu çocukların yaşadığı dram sadece bir başkalarının hikayesi olarak kalacak. Bizler, bu çocukların hayatlarına dikkate değer bir değişim getirmek için adım atmalıyız. Savaşın gölgesinde hayatta kalmaya çalışan bu çocuklar, birer simge ve başkaldırıyı temsil ediyorlar. Onların hikayesine kulak verirsek, belki de dünyamız daha iyi bir yer haline gelebilir.