Marmara Bölgesi, tarihsel olarak depremlerle sıkça gündeme gelen bir alan olmuştur. İlgili kaynaklardan edinilen bilgilere göre, 16 Eylül 2023 tarihinde meydana gelen 5.8 büyüklüğündeki deprem, vatandaşları tedirgin ederken, AFAD (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı) bu süreçte önemli uyarılar ve güvenlik önerileri yaptı. AFAD yetkilileri, depremin ardından güvenli yaşam alanları oluşturmada ve olası depremlere hazırlıklı olmada vatandaşların izlemesi gereken adımları dikkate almanın önemine vurgu yaptı.
AFAD, meydana gelen depremin ardından Türkiye genelinde bir dizi önlem ve uyarı başlattı. 5.8 büyüklüğündeki Marmara depremi, bölgedeki yerleşim yerlerinde hasar görebilecek yapılar açısından kötümser bir tablo çizerken; AFAD, “Öncelikle yapılması gereken, deprem sırasında ve sonrasında nasıl davranılması gerektiği konusunda toplumu bilinçlendirmektir” diyerek toplumsal farkındalığın artırılmasına yönelik adımları hızlandırdı.
Özellikle depreme dayanıklı binaların önemine dikkat çeken AFAD yetkilileri, “Depremin büyüklüğü kadar, yapıların dayanıklılığı da hayati bir unsurdur. Olası bir depremde, güçlü yapılar hayat kurtarır” dedi. Bu bağlamda, binaların yapı denetimi ve standartlara uygunluğu konusunun önemine işaret eden AFAD, vatandaşları yaşadıkları binaların güvenliği konusunda bilinçlenmeye davet ediyor. Bu süreçte depreme dayanıklı evlerin tercih edilmesi gerektiğinin altını çizen yetkililer, “Halkımız, oturduğu binaların depreme dayanıklı olup olmadığını kontrol ettirmeli ve gerekli önlemleri zamanında almalıdır” diye ekliyor.
AFAD'ın önerileri yalnızca yapısal unsurlarla sınırlı kalmıyor. Olası bir deprem için bireylerin ve ailelerin hazırlıklı olması gerektiğine de dikkati çeken yetkililer, “Ailelerin deprem çantası hazırlamaları, acil durum planları oluşturması ve bu planı her bireyin bilmesini sağlaması büyük önem taşıyor” diye vurguladı.
Afet anında ihtiyaç duyabilecek ürünlerin bulunması gereken "deprem çantasında" su, besin, ilk yardım seti, el feneri ve piller, gerekli ilaçları ve önemli belgeleri içermesi gerektiğinin altı çizildi. “Küçük çocuklarınız ve yaşlı aile üyeleriniz var ise, onların ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmayı unutmayın” ifadeleriyle ailelerin kapsamlı bir hazırlık yapmaları gerektiği hatırlatıldı.
Ayrıca, AFAD, bireylerin deprem sonrası güvenli alanlar oluşturma konusunda da dikkatli olması gerektiğini belirtti. “Yardım arayışında olan, çocuğa sahip olan veya yardıma ihtiyacı olan bireyler, dışarı çıkmamaya özen göstermelidir. Riskli bölgelerden uzak durulması ve ulusal afet yönetim ve acil durum hatlarının kullanılabilmesi için mobil erişimin sağlanması önemlidir” dedi. Deprem sonrası toplu alanların nasıl güvenli hale getirileceği konusuna da değinen AFAD, bu süreçte “basında çıkan haberler ya da spekülasyonlar yerine resmi kaynaklardan bilgi almanızı öneririz” diyerek yerel yetkililerin yönlendirmelerinin dikkate alınması gerektiğini vurguladı.
Olası depremlere hazırlık sürecinde, toplumun tüm kesimlerinin birlikte hareket etmesinin önemine değinen AFAD, bu konuda her bireye büyük görev düştüğünü kaydetti. “Bireyler, yaşadıkları çevrede komşularıyla iş birliği içerisinde olmalı, dayanışma ağı kurmalı ve afetlerle başa çıkabilmek için bilgi paylaşımında bulunmalıdır” dedi. Bu kapsamda, mahallelerde oluşturulacak dayanışma grupları büyük bir önem arz etmekte olup, yerel halkın bilinçlenme ve hazırlık aşamasında önemli roller üstlenebilir.
Sonuç olarak, Marmara'daki son depremin ardından AFAD'ın yaptığı uyarılar, yalnızca depremlerle değil, genel olarak afet yönetimiyle de alakalı bir dizi tavsiyeyi içermektedir. Hem bireysel hem de toplumsal olarak alınması gereken önlemler, yaşanacak bir felakette can ve mal kaybını minimize etmek için hayati öneme sahiptir. Vatandaşların bu uyarılara kulak vermesi, hem kendileri hem de sevdikleri için önemli bir güvenlik adımı olacaktır. AFAD’ın önerileri, gelecekte olabilecek depremlere karşı hazırlıklı olmak için hem bilgi vermekte hem de güvenli yaşam alanları oluşturmak için rehberlik sağlamaktadır. Unutulmamalıdır ki, deprem gerçeğiyle yüzleşmek, sadece devlete değil, bireylere de büyük sorumluluklar düşürmektedir.