Lapseki’de gerçekleştirilen bu tarihi olay, yerel halkın ve ziyaretçilerin balıkçılık kültürüne olan ilgisini de artırdı. Balıkçılar, bu tür dev balıkların avlanmasının yanı sıra, deniz yaşamını koruma görevlerini de üstlenmeleri gerektiğini biliyor. O yüzden bu dev balığın hikayesi, sıradan bir av hikayesinden çok daha fazlası. Bu olay, yerel balıkçılıkının ve deniz kültürünün anımsanmasına, beklenmedik bir boyut kazandırdı.

Yerel halk, bu olayın ardından Lapseki'nin nesiller boyunca aktarılan balık efsanelerinin ve doğanın korunmasına yönelik çabaların önemini yeniden gözden geçirecek. "Lapseki devi" gibi devasa balıkların sayısının artması için, ekosistemin bir bütün olarak korunması gerektiği geçerli bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor. Bu tür olayların yaşanması, denizlerin sadece av alanı değil, aynı zamanda korunması gereken bir yaşam alanı olduğunu hatırlatıyor.

Sonuç olarak, Lapseki'de meydana gelen bu olay, hem bölgeyi tanıtmakta hem de denizlerdeki doğal yaşamı koruma konusunda farkındalık yaratmaktadır. Bu devasa balıkların yaratmış olduğu hayretin yanı sıra, yerel halkın bu tür olaylardan ne kadar etkilendiği gözlemlenmektedir. "Lapseki devi", yalnızca bir balık hikayesinden ibaret değil; o, doğanın bize sunduğu mucizelere göz atmamızı sağlayan bir kapıdır. Bunu bileceğimiz her av ve doğa yürüyüşü, bizlere bu benzersiz hikayeleri ve yaşam alanlarını koruma sorumluluğumuzu hatırlatmaktadır.